BAKAN ÖZER, TARİHÎ LİMAN HAN'IN AÇILIŞI VE İTO EYLÜL AYI MECLİS TOPLANTISI'NA KATILDI  
BAKAN ÖZER, TARİHÎ LİMAN HAN'IN AÇILIŞI VE İTO EYLÜL AYI MECLİS TOPLANTISI'NA KATILDI

BAKAN ÖZER, TARİHÎ LİMAN HAN'IN AÇILIŞI VE İTO EYLÜL AYI MECLİS TOPLANTISI'NA KATILDI

Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, restorasyonu tamamlan tarihî Liman Han'ın açılışı ve İTO Eylül Ayı Meclis Toplantısı'na katıldı. 

Bakan Özer, ilk olarak tarihî Liman Han'ın açılışı için düzenlenen törende yaptığı konuşmada, İstanbul Ticaret Odasının İstanbul'da mesleki eğitim alanındaki en büyük paydaşları olduğunu belirterek "İstanbul'da mesleki eğitimi ayağa kaldırırsak Türkiye'yi de ayağa kaldırırız. İstanbul'da güzel uygulamaları eğitimle yaygınlaştırabilirsek bu yaygınlaşan eğitim uygulamalarını Türkiye'nin tüm satıhlarına çok kolay bir şekilde aktarabiliriz. İşte bu niyetle yaklaşık üç yıl önce meslek eğitiminin güçlendirilmesi konusunda beraber çıkmış olduğumuz yolda çok önemli başarılara imza attık." dedi. 
 
Eğitim ve kültürle ilişkili olarak kütüphanelerin yaygınlaşması, kitapların çok kolay bir şekilde erişilebilir olmasının bir ülkenin gelişmişliğinin en önemli göstergelerinden biri olduğunu belirten Özer, Millî Eğitim Bakanlığı olarak 2021 yılında iki ay gibi kısa sürede tüm okullara kütüphane yapmanın mutluluğunu yaşadıklarını söyledi. 
 
Yıllardır okul kütüphanelerine yönelik kitap kampanyaları yapıldığını anımsatan Özer, "Kütüphanesi olmayan okul mefhumunu eğitim sistemimizden çıkartabilmek için Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayesinde 'Kütüphanesiz Okul Kalmayacak Projesi' başlattık. İki ay gibi kısa sürede 16 bin 361 kütüphane yaptık. Sadece kütüphane yapmakla yetinmedik. Hem mevcut kütüphaneler hem de yeni kütüphanelere kitap sayılarında inanılmaz artış sağladı. Bu projeye başlamadan önce 28 milyon kitap varken bugün bu kütüphanelerimizde 80 milyon kitap var. Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı gibi yıl sonuna kadar kütüphanelerimizdeki kitap sayısını 100 milyona çıkartacağız inşallah." diye konuştu. 
 
İstanbul Ticaret Odasının kültür ve sanat konularındaki çalışmalarını takdir ettiğini belirten Özer, şöyle devam etti: İstanbul Ticaret Odasının bugün böylesine nadide eserlerin sergilendiği bir kütüphane, çalışma merkezi, nadide eserlerin sergilendiği bir alan. Yine stratejik araştırmalarında gerçekleştirebileceği bir merkezin olduğu bir tümleşik yapının açılışında bulunmaktan çok büyük mutluluk duyuyorum. Böyle bir yerin, kültürün inşasıyla ilgili bir merkeze dönüşmesi aslında çok sembolik olarak atılmış önemli bir adım. Kültürle, eğitimle buluşturulan bir mekâna dönüştürülmesi İstanbul'a yapılan en büyük yatırımlardan biri..."
 
İTO Eylül Ayı Meclis Toplantısı
Millî Eğitim Bakanı Mahmut Özer, İTO Eylül Ayı Meclis Toplantısı'nda yaptığı konuşmada ise Türkiye'deki eğitimin tüm süreçlerini yönetmek ve eğitim politikalarının geliştirilmesi için istişare mekanizmasının önemli olduğunu belirterek bu toplantılar sayesinde güçlü Türkiye'nin inşası için değerlendirme imkânı bulduklarını söyledi. 
 
Bir ülkenin en kalıcı sermayesinin beşeri sermayesi olduğuna dikkati çeken Özer, son yirmi yılda bu konuda çok önemli mesafelerin alındığını kaydetti. 
 
Özer şöyle devam etti: "Bugün rekabet etmiş olduğumuz OECD ülkeleri, eğitimin tüm kademelerindeki oranlarına 1950'li yıllarda kitleselleşme evresine ulaştırdılar. Okul öncesinden ortaöğretim, ortaöğretimden yükseköğretime kadar eğitimin tüm kademesindeki çağ nüfusunun yüzde 90'nın üzerindeki bir kitleyi eğitimle buluşturabilme başarısı gösterdiler. Türkiye'de ise son yirmi yılda bu yetmiş yıllık gecikmeyle ilgili devasa yatırım yapıldı. Yüzde 11'lik beş yaştaki okullaşma oranları bugün yüzde 93'e geldi. Yüzde 44'lük ortaöğretimdeki okullaşma oranları yüzde 90'ları geçti. Yükseköğretimdeki net okullaşma oran 14'ten yüzde 48'lere geldi. Bizim genç nüfusumuz daha fazla olduğu göz önüne alındığı zaman bu aslında bir fırsat penceresidir." 
 
Geçmiş yıllarda başörtüsü yasağı ve katsıyı uygulaması gibi eğitim alanındaki anti demokratik uygulamalara değinen Bakan Özer, eğitimin önündeki tüm antidemokratik uygulamaların da son yirmi yılda ortadan kaldırıldığını kaydetti.
 
"Eğitimde büyüme hiçbir zaman kalitenin düşmanı olamaz." diyen bakan Özer, büyümenin kalite odaklı olarak gerçekleştiğini söyledi. 
 
Paris'te gerçekleştirilen eğitim bakanları zirvesinde OECD Genel Sekreteri'yle yaptığı görüşmede Türkiye'nin eğitim serüvenini, başarı hikâyesini, kız çocuklarının okullaşma oranları ve mesleki eğitimle ilgili yapılan dönüşümleri anlattığını aktaran Özer, "OECD Genel Sekreteri, çok güzel bir sosyal medya paylaşımında bulundu. Dedi ki 'Türkiye eğitimde son yirmi yılda inanılmaz gelişmeler sağlanmıştır. Eğitimde fırsat eşitliğiyle ilgili çok önemli mesafeler almıştır. Türkiye'nin bu başarı hikâyesi diğer ülkelere de ilham vermelidir'. Milli Eğitim Bakanlığı olarak eğitimin kalitesini artırmak amacıyla tüm alanlarda çok daha iyi noktalara taşımak için gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceğiz." ifadelerini kullandı. 
 
Mesleki eğitimin güçlendirilmesiyle ilgili süreçleri sektörle birlikte yönettiklerini kaydeden Özer, meslek liselerini artık akademik olarak başarılı öğrencilerin tercih etmeye başladığını söyledi. 
 
Meslek liseleri ihracat yapmaya başladı
Meslek liselerinin tüm alanlarda üretim yaparak sektörle rekabet ortamı oluşturma gibi bir niyetlerinin olmadığını söyleyen Özer, "Bizim derdimiz, eğitim verdiğimiz tüm alanlarda gerçek iş ortamlarında kalıcı becerilerle üretim sağlamak" dedi. Özer, faaliyetleri bir adım ileri taşıdıklarını kaydederek, "Ar-Ge merkezleri kurduk. Sayın Cumhurbaşkanımızın katılımıyla 50 adet Ar-Ge merkezini meslek liselerinde açılışını yaptık. Şu anda 55'e çıktı. Ar-Ge merkezlerindeki amacımız, fikri mülkiyetle ilgili patent, faydalı model, marka, tasarımla ilgili inovatif yaklaşımları kökleştirmek, o kültürü yaygınlaştırmak" diye konuştu.
 
Özer şöyle devam etti: "Son 10 yılda Milli Eğitim Bakanlığının bu bağlamda tescil sayısı 29'du. Yıllık tescil ettiği ürün sayısı 2,9. Bu yılki yani 2022 yılındaki hedefimiz 7 bin 500'dü. Bugünkü rakam 7 bin 800. 7800 ürünün patent faydalı model marka tasarımın tescilini meslek liseleri, bilim sanat merkezleri ve diğer okullarımızca aldık. Meslek liseleri ilk kez ihracat yapmaya başladı. Maske ihracatı yapıyor, kağıt havlu ihracatı yapıyor. Bir adım daha attık, Sayın Cumhurbaşkanımız açıkladı, 2'si İstanbul'da olmak üzere 7 Uluslararası Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi kurduk, birisini İTO'yla birlikte yapıyoruz. İlk kez meslek liselerimize yurt dışından öğrenci aldık. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığıyla birlikte koordineli bir şekilde yürüttük."
 
Mesleki eğitim merkezlerinin Ahilik kültürünün bir devamı olduğuna işaret eden Özer, "25 Aralık 2021'de Mesleki Eğitim Kanunu'nda yapmış olduğumuz değişikliklerle işveren üzerindeki tüm maddi yükü ortadan kaldırdık. Asgari ücretin yüzde 30'unu kalfa oldukları zaman, yüzde 50'sini tamamen devlet olarak biz üstlendik. İş kazalarına ve meslek hastalıklarına karşı sigortalanmayı da biz kendi üzerimize aldık. Tek istediğimiz şey bu süreçte işverenlerin işletmelerini öğrencilerimize açması. Ama bir usta öğreticinin mentorlüğünde. 25 Aralık'taki bu değişiklikten önce tüm Türkiye'de 159 bin çırak kalfa vardı. Bugünkü çırak kalfa sayısı 720 bin. Yılın sonuna kadar hedefimiz 1 milyon çırak, kalfa olacak şekilde gençlerimizi mesleki eğitim merkezleriyle buluşturmak" diye konuştu.
 
OECD ülkeleri İstanbul'da toplanacak
Konuşmasında bir haberi ilk kez duyuracağını kaydeden Özer şunları söyledi: "OECD Genel Sekreteri'yle görüşmemizde mesleki eğitimdeki bu başarı hikâyelerini anlattıktan sonra, o dedi ki 'İstanbul'da mesleki eğitim zirvesi yapalım, tüm OECD ülkelerini İstanbul'a toplayalım, hem Türkiye'nin başarı hikâyelerini diğer OECD ülkelerine aktarma imkânımız olur hem de mesleki eğitimle ilgili genel bir etkinlik'. Biz de 1 Aralık 2022'de İstanbul'da inşallah bu zirveyi gerçekleştireceğiz. Artık mesleki eğitimin o geçmişteki travmalarından kurtulmuş, başarılarını dünya ülkelerine anlatabilir bir duruma getirmenin mutluluğunu ve bu hikâyenin küçük bir parçası olmanın da kıvancını yaşıyorum."
 
İstanbul'da 5 yaş okullaşma oranı yüzde 87
Eğitimde fırsat eşitliğini güçlendirmek adına okul öncesi alanda yatırım yaparak 3 bin yeni anaokulu yapmak için yola çıktıklarını belirten Özer, "Emine Erdoğan Hanımefendi'nin himayesinde projeyi gerçekleştiriyoruz. Bugün itibarıyla on ay içinde 1409 anaokulu ve 10 bin 200 tane ana sınıfını hizmete aldık. İstanbul'daki beş yaşındaki okullaşma oranı yüzde 45, bugünkü oran yüzde 87" dedi.
 
Özer, bu süreçte eğitime vermiş oldukları destekten dolayı herkese teşekkür etti.

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.